Ümit Özdağ'ın durumuna tepkiler
- HaberciGazete
- 24 Oca
- 5 dakikada okunur

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın gözaltına alındıktan sonra tutuklanmasına siyasilerin tepkileri devam ediyor. Türkiye Uyanış Partisi Genel Başkanı Ahmet İmrek, Özdağ'a desteklerini açıklarken, İki tepki de Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan ve
Adalet Birlik Partisi (AB PARTİ) Genel Başkanı İrfan Uzun'dan geldi.
AHMET İMREK'TEN ÜMİT ÖZDAĞ'A DESTEK

Türkiye Uyanış Partisi Genel Başkanı Ahmet İmrek, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın bir restoranda yemek yediği sırada, polisler tarafından alınarak başka bir şehre ifadesi alınmak üzere götürülmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
KABUL EDİLEMEZ BİR DURUM
İmrek, bu durumu mevcut hükümetin başındaki taraflı liderin siyasi parti liderlerini itibarsızlaştırma, susturma ve pasifleştirme girişimi olarak değerlendirdi.
HUKUKA VE SİYASİ ETİĞE AYKIRI
Bu tür hareketlerin ne hukuka ne de siyasi etik kurallarına uygun olmadığını ifade eden İmrek, "Ayrıca, unutulmamalıdır ki 22 yıldır hatta 23 yıldır süren bu zulme karşı hiç kimseyi susturamayacaksınız. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Halk da bunun farkında. Siyasi parti liderleri, yanlışı, eksikleri ve hataları dile getiriyor diye susturma girişimlerinde bulunulamaz" dedi.
ÜMİT ÖZDAĞ'IN YANINDAYIZ
Türkiye Uyanış Partisi olarak hukuka ve siyasi etik kurallarına uymayan bu çağdışı uygulamalara karşı duracaklarına ve Ümit Özdağ'ın yanında olduklarına vurgu yaptı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Gözaltına Alınmasına Antalya İl Başkanı Nazmi Acan’dan Açıklama

Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın Ankara'da bir restoranda yemek yerken gözaltına alınmasıyla ilgili, Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan, parti yöneticileri, üyeleri ve Adalet Partisi heyetinin de katılımıyla Zafer Partisi Antalya İl binasında bir basın açıklaması yaptı.
Bu açıklamada, olayın detayları ve partiye yönelik değerlendirmeler ele alınırken, Adalet Partisi'nin de destek vermesi dikkat çekti.
Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan, yaptığı konuşmada, Zafer Partisi Genel Başkanınız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın konuşmalarında sık sık terör örgütleriyle mücadeleye vurgu yaptığını belirtti.
İl Başkanı Acan “Genel Başkanımız, IŞİD, FETÖ ve PKK ile savaştığını dile getirdi. AKP ve Erdoğan hükümetine karşı mücadele ettiğini söyledi. ‘Hiçbir Haçlı Seferi, bu ülkeye mevcut hükümetin verdiği kadar zarar vermemiştir’ dedi. Ayrıca gençler arasında İslam dinine olan bağlılıkta yüzde 16 oranında bir kayma olduğunu ifade ederek, Biz tarihi sizin gibi fesli bir deliden öğrenecek değiliz; William Shakespeare'e 'Şeyh Pir' diyen birinden hiç değil. sözleriyle haklı bir eleştiride bulundu” ifadelerini kullandı.
“Mehmetçik Katiline Af Yok”
Zafer Partisi’nin temel duruşunu özetleyen Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan terörist başı Abdullah Öcalan’a yönelik af girişimlerine sert tepki gösterdi. “Bugün birileri ‘sayın’ dedi diye, 40 bin kişinin katiline ‘sayın’ demek zorunda değiliz. Umut affı adı altında çıkarılmak istenen bu girişim, yetim ve öksüzlerin acısını hiçe saymaktır. Genel Başkanımız, bu gerçekleri dile getirdiği için Antalya meydanlarında halkın sesini duyurduğu için gözaltına alındı” dedi.
Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Acan, Genel Başkanımız Ümit Özdağ’ın gözaltına alınırken hiçbir tepki göstermediğini, Türk polisine ve askerine sevgisi olan bir lider olduğunu vurguladı. “Biz adalete inanıyoruz. Gelen tepkiler çok yoğun, ancak biz çalışmalarımızı sahaya olumsuz şekilde yansıtmamak için itidalli davranıyoruz. Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz” diye ekledi.
“Halkı Kin ve Nefrete Sevk Etme” İddiası
Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan, Genel Başkanımız Ümit Özdağ hakkında açılan soruşturmanın “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve nefrete sevk etme” suçlamalarına dayandığını belirtti.
Antalya’da yapılan mitingde yoğun bir katılım sağlandığını ifade eden Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Acan, “Herkes Ankara’da iken neden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma açılıyor? Bu durum yargının iki dudağın arasına sıkıştığını gösterse de Cumhuriyetçi savcı ve hakimlerin varlığına inanıyoruz” dedi.
“Mevcut Hükümete Teşekkür Ediyoruz”
Açıklamasında hükümete yönelik eleştirilerini sürdüren Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Acan, “Mevcut hükümet, kimsenin yapamadığı bir şeyi yaptı; milli şuuru uyandırdı. Ancak aynı hükümet, terör propagandası yapan birini belediye başkan adayı yapıp ardından İmralı heyetinin başına getirdi. 62 yaşında bir insanı ifadeye çağırmak yerine usulsüz bir şekilde restorandan alıp İstanbul’a götürdüler” diyerek tepki gösterdi.
Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Acan, Genel Başkanımız Ümit Özdağ’ın gözaltında kötü muamele gördüğünü ve “öğrenci sırası gibi bir yerde uyumasının beklendiğini” belirtti. Sözlerini, “Devlet Bahçeli, Ahmet Türk’ü sağlık gerekçesiyle savundu. Peki, dava arkadaşı olarak yürüdüğünüz bu yolda Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ı da savunacak mısınız?"
Zafer Partisi’nin, Türkiye’nin üniter değerlerini savunmaya devam edeceğini vurgulayan İl Başkanı Acan, gençleri ve parti gönüllülerini sakin olmaya davet ederek, mücadelelerinin hukuki zeminde devam edeceğini söyledi.
Genel Başkan İrfan Uzun: "Ümit Özdağ’a Yönelik Gözaltı, Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğüne Aykırıdır"

Adalet Birlik Partisi (AB PARTİ) Genel Başkanı İrfan Uzun, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik soruşturma ve gözaltı kararını sert bir dille eleştirdi. Uzun, bu durumun demokratik değerlere, ifade özgürlüğüne ve hukukun üstünlüğüne aykırı olduğunu belirterek, yargının siyasi bir araç olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.
"DEMOKRASİ ELEŞTİRİDEN KORKMAZ"
İrfan Uzun, Ümit Özdağ’ın bir konuşması nedeniyle gözaltına alınmasının ifade özgürlüğüne ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti:
"Ümit Özdağ’a bir konuşması nedeniyle soruşturma açılması ve hızla gözaltına alınması, ifade özgürlüğüne ve demokratik değerlere açık bir saldırıdır. Demokrasi, eleştiriden korkmaz. Eleştiri yapan bir siyasetçinin gözaltına alınması ifade özgürlüğü mü, yoksa susturma çabası mı? Bu durum, ülkemizin hukuk devleti kimliğini sorgulayan herkesin aklında olmalıdır."
"YARGI, SİYASİ BİR ARAÇ OLMAMALIDIR"
Uzun, yargının siyasi baskı aracı olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti:
"Gerçek demokrasilerde fikir ayrılıkları sandıkta çözülür, mahkeme salonlarında değil. Yargının siyasi bir araç olarak kullanılmasına asla izin verilmemelidir. Bu uygulamalar, Türkiye’nin adalet ve özgürlükler konusundaki itibarını zedelemekte, toplumsal barışı tehdit etmektedir."
"ANAYASA VE HUKUKA UYGUN HAREKET EDİLMELİDİR"
Uzun, Anayasa’nın 38. maddesiyle güvence altına alınan masumiyet karinesi ve 19. maddeyle garanti altına alınan kişi özgürlüğüne dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Anayasa’nın 38. maddesi, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar hiç kimsenin suçlu sayılamayacağını açıkça belirtir. Ayrıca 19. madde, kişi özgürlüğü ve güvenliğini teminat altına alır. Bir siyasetçinin ifade vermesi gerekiyorsa, bu süreç tebliğ yoluyla ve hukukun üstünlüğüne uygun şekilde yürütülmelidir. Gözaltı, yalnızca kaçma şüphesi gibi istisnai durumlarda uygulanabilir."
"YARGITAY VE CMK’YA GÖRE TEBLİĞ ÖNCELİKLİDİR"
Uzun, Yargıtay emsal kararlarına ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) atıfta bulunarak şu açıklamalarda bulundu:
"Yargıtay’ın 2019/2641 Esas ve 2020/2981 Karar sayılı emsal kararı, ifade alma süreçlerinde öncelikle tebliğ yönteminin kullanılmasını öngörür. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 145. maddesi de kişinin kendi rızasıyla ifade vermeye gelmesini şart koşar. Bu süreçler tebliğ yoluyla yürütülmeden, doğrudan gözaltı uygulanması hukukun temel ilkelerine aykırıdır. Yargı süreci, toplumsal barışı zedelemeden, şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmelidir."
"HUKUK HERKES İÇİN EŞİT OLMALIDIR"
Uzun, hukukun tarafsızlığının ve eşit uygulanmasının önemine dikkat çekti:
"Bir genel başkanın gözaltına alınması, yalnızca bireysel haklara değil, aynı zamanda toplumun adalet algısına zarar verir. Hukuk, siyasi baskılara maruz bırakılmadan, herkes için eşit ve tarafsız uygulanmalıdır. Bu ilkenin ihlali, yalnızca bir bireyi değil, toplumu tehdit eder."
"SUSTURMA ÇABALARINA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"
İrfan Uzun, açıklamasını kararlılık mesajıyla tamamladı:
"Adalet Birlik Partisi olarak, hukukun üstünlüğünü, ifade özgürlüğünü ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Hiçbir susturma çabası, hakikatin sesini bastıramayacak. Türkiye, adalet ve özgürlük mücadelesi verenlerin ülkesi olmaya devam edecek. Hukukun üstünlüğüne hep birlikte sahip çıkmalı ve bu baskılara karşı ortak bir duruş sergilemeliyiz."
"TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN ŞEFFAF HUKUKİ SÜREÇLER ŞART"
Uzun, açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
"Adalet ve demokrasi, şeffaf ve adil süreçler üzerine inşa edilir. Gözaltı gibi yöntemler yalnızca hukukun üstünlüğüne zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal huzuru da tehdit eder. Türkiye’nin hukuk devleti kimliğini korumak ve demokrasiyi güçlendirmek için mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir."
Comentários